“Şehrengiz” kelimesi “Divan edebiyatında bir şehri ve o şehrin güzellerini anlatan eserler” anlamına gelmektedir. Projede, Şanlıurfa’da bulunan farklı kültürel değerlerin (Hac yolu, Göbeklitepe, Saray Bahçesi) yansıtılması hedeflendiğinden ‘Şehrengiz Meydanı’ ismi uygun görülmüştür.
Arkeolojik bulgulara göre dünyanın en eski kenti olan; faklı medeniyetlerin, Peygamberlerin ve dinlerin izlerini barındıran Şanlıurfa kenti, geçmişin kültür hazinelerini günümüze taşımaktadır. Projede, Şanlıurfa’nın sahip olduğu kültürel hazinelerin ortaya çıkarılması ve kentin geçmişinden ilham alınarak modernize edilmiş bir kentsel meydan tasarlanması hedeflenmiştir
Şanlıurfa’nın geçmişte Hac yolu üzerinde yer alması ve en eski ibadet merkezi olan Göbeklitepe’nin Şanlıurfa’da bulunması projenin çıkış noktası olmuştur. Projede şehrin tarihi kent merkezi ile yeni kent merkezini birbirine bağlayan bir ana ulaşım aksı oluşturularak Hac yolu sembolize edilmeye çalışılmıştır. Bu ana aksın ortasına, kentlilere hitap edecek bir karşılaşma, sosyalleşme, paylaşma, özgürleşme ve iletişim alanı oluşturacak bir meydan yerleştirilmiştir.
Kütlelerin oluşumunda Göbeklitepe’nin sarmal ve yuvarlak formundan esinlenilerek bir yerleşim planlanmıştır. Yaya aksları ile bölünen mahaller, kentin gelişiminde farklı dinlerin oluşturduğu mahalleler ışığında geliştirilmiştir. Kentlilere farklı fonksiyonlar doğrultusunda kulanım alanları sağlanan mahallerde kütleler de kent oluşumu ışığında geliştirilmiştir. Kütlelerin meydan ile ilişkisinde, meydana yakınlaşıp uzaklaşarak yarı kapalı kullanım alanları oluşturmuştur. Ayrıca bu kütlelerin saçakları Şanlıurfa’daki kabaltılardan esinlenilerek yaya yolları üzerinde gölgelik ve esinti sağlayacak alanlar oluşturmuştur.
Kütle ve yeşil alan dengesi, yeşil alanlara katılan amfi, kitap okuma alanı,vb. gibi fonksiyonlar ile arttırılmıştır. Eskiden proje alanının Saray Bahçesi olarak kullanılmasını vurgulamak amacıyla yeşil alanların kullanımı arttırılmış ve şehir ölçeğindeki yeşil aksın proje içerisine akışı sağlanmıştır.
ERİŞİM
Proje alanı çevredeki eğitim yapılarına (lise, sanat akademileri), ticari yapılara (pasaj, alışveriş merkezi vb.), kültürel yapılara (hanlar, önemli konaklar) ve dini yapılara (camii) yürüme mesafesindedir.
Alan içerisinde her noktadan meydana erişim; yürüyüş yolları, rampa ve merdivenler kullanılarak sağlanmaktadır. Kentsel ölçekte erişilebilir bir meydan tasarlayarak kentteki araç ve yaya sirkülasyonu sürdürebilirliği sağlanmıştır.
ULAŞIM
Tasarım alanına ulaşım, toplu taşıma (otobüs,vb. araçlarla), araç (otopark alanlarından) ve yürüyüş yolları (yürümeyle sağlanan) ile sağlanmaktadır. Alan yakınında bulunan çok katlı otoparkların proje alanına 5 dakika yürüme mesafesinde olması nedeniyle alan içerisinde ayrıca bir otopark düzenlemesi yapılmamıştır.
Bu katlı otoparkların tasarım alanı ihtiyacını karşılayacağı öngörülmüştür. Ulaşımın en yoğun olduğu yollardan referans alınarak yaya aksları oluşturmuştur.
YERLEŞİM
Sıcak ve kurak iklim bölgelerinde rüzgâr gündelik yaşam için hayati öneme sahiptir. Bu sebeple kütleler rüzgârdan maksimum ve eşit ölçüde istifade edilmesi amacıyla tek bir aks üzerinde değil farklı akslarda konumlandırılmıştır.
Yapıların kavisli oluşu hâkim rüzgâr yönüne göre konumu iç mekandaki hacimlerin rüzgârdan hem faydalanmasını hem de korunmasını sağlamaktadır. Yapıların kavisli olması ve kısmen gömülmesi, doğal çapraz havalandırma oluşturarak binanın enerji harcanmadan soğutulmasına ve nemin dağıtılmasına imkân sağlamıştır.
Proje alanında mekânsal kurgu 4 ana başlık altında incelenip tasarıma yansıtılmıştır. Öncelikle, kentin izlerinden gelen düğüm noktaları belirlenip bu düğüm noktalarından doğan ihtiyaçlar doğrultusunda ana tasarım aksları oluşturulmuştur. Bu aksların kesişim noktasında meydan kurgulanmıştır.
Mekansal kurgunun tüm kullanıcıları kapsayıcı olması esas tasarım ilkelesi olmuştur. Kentsel gelişme alanları için kamusal mekan merkezli bir model oluşturmak amaçlanmıştır. Söz konusu mekân kurguları tasarlanırken, aktif kent kullanıcıları ve turistler esas kullanıcı olarak ele alınmış ve kullanıcıların Urfa’nın var oluşu altında yatan gizemleri deneyimlemesi hedeflenmiştir.
Yüzeyler (Duvarlar)
Meydan oluşumu dört ana yaya aksının bölünmesiyle oluşan her kütlenin iki yanında bulunan yüzeyler üzerinden kurgulandı. Düşey yüzeyler iç mekân oluşumunu kuşatmaktadır. Ve araziyi bölen yaya sirkülasyonuyla meydana yönlendirecek şekilde kullanılmıştır. Düşey yüzeylerle oluşturulan kütleler meydana yönlenmeyi tanımlayacak doğrultularda yerleştirilmiştir. Yüzey malzemeleri betondan arındırılmış şehre özgü “Urfa taşı” ve tuğla (delikli ve dolu) kullanılarak; doğal yapı malzemesinin devamını sağlamak, hava koşullarına dayanıklılık özelliği doğrultusunda taş malzemenin estetik yönü sayesinde mekânsal bütünlük yakalanmaya çalışılmıştır.
Üst Örtüler (Saçaklar)
Saçaklar meydandaki sirkülasyon alanlarının ve kütlelerin üst örtülerinde uzatılarak sıcaklık ve güneşin geliş yoğunluğunu kırmak için kullanılmıştır. Yer altına gömülmüş bir meydanın mekanlar arası ilişkisini urfa sokaklarındaki oluşumları da incelenerek tasarlanmıştır. Buna göre urfa mimarisinde kullanılan Kabaltıların mekânsal işlevini meydan oluşumunda kurgulanarak üst örtü oluşumu sağlanmıştır.
Güneş Kırıcı Elemanlar
Güneş kırıcılar kütleleri çevreleyecek şekilde yerleştirilmiştir. İç mekânlara şehrin iklimsel özelliği olan sıcaklığı ve güneşten gelen ışınların geçişini azaltmak amacıyla kullanılmıştır. Ayrıca güneş kırıcı elemanlarda alüminyum malzeme kullanımıyla ısının ve ışığın yansıtılması özelliğinden yararlanarak kullanım amacına hizmet etmiştir.
Tuğla Duvar Detayı
Şehrengiz Meydanın kütle çeperlerinde kullanılan ve yarı açık mekanları sınırlayan tuğla duvar detaylarında geleneksel yığma tekniğinin yanısıra mekanik tespit elemanları kullanılmaktadır. Meydanda yer alan yarı açık mekan sınırlayıcılarının uygulamasında; zeminde ve tavanda L profillere boru profiller tutturularak ve delikli tuğlalar bu boru profillere geçirilerek sistem tamamlanmaktadır. Aynı şekilde kütle çeperelerinde yer alan tuğla duvar detaylarında da ana kütle duvarına yatay taşıyıcı profiller ankre edilerek tuğla örgü sıraları bu yatay profillere şaşırtılarak yerleştirilmektedir. Böylece Tuğla örgü sistemin arkasında yalıtım için bir boşluk oluşturulabilmektedir.